![]() |
---|
19.yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da ortaya çıkan natüralizm, bir anlamda realizmin bir üst basamağı (gerçeğe yaklaşmadaki katılığı nedeniyle) olarak düşünülebilir.
Natüralizmi, realizmden ayıran nokta onun deney yöntemine de yer vermesidir. Deney yöntemi, doğa olaylarında aynı nedenler, aynı koşullar altında aynı sonuçları doğurur düşüncesidir (Determinizm). Natüralistler bu anlayışın tabiatta olduğu gibi insan yaşamı için de geçerli olduğunu savunmuşlardır.Bu yaklaşımla pozitif bilimlerle sanatı birleştirmeye çalışmışlardır. İnsanın fizyolojik özellikleri üzerinde durmuş; insanı ırsiyet (soyaçekim) ve genetik özellikleriyle ele almışlardır. Ayrıca sosyal çevrenin insan üzerinde yaptığı etkileri de derinlemesine araştırmışlar, bir anlamda kendilerini bilim adamı, toplumu laboratuvar, insanı da deneme, inceleme aracı olarak ele almışlardır.
Natüralist yazarlar insanı belli koşulların içinde ele alır, onun duygu ve düşünce dünyasını, yetiştiği doğal ve toplumsal çevrenin etkisi doğrultusunda çizerler. Onların eserlerinde insan kendi yazgısını biçimlendirici, çevre üzerinde değiştirici bir güç taşımaz. Toplumsal nedenleri bir yana bırakmışlar, yalnızca yaşananı “nesnel” bir biçimde aktarmakla yetinmişlerdir. Bu sebeple de onlara “zabıt katipleri” yakıştırması yapılmıştır.
Natüralizmin Özellikleri:
1. İnsan kişiliğini, insanın duygu, düşünce ve eylemlerini kalıtım ve çevrenin ürünü olarak açıklamışlardır. İnsandaki asıl belirleyicinin de, insanın kendi iradesinin değil; içinde yaşadığı toplumsal çevre ve soyaçekim özellikleri olduğunu düşünmüşlerdir.
2. Naturalizmde yazar yalnızca bir gözlemcidir. Olayların, insanların olumlu ya da olumsuz yanlarını övmek ya da kınamak durumunda değildir. Naturalist yazar, bu olay ya da kişiler için yalnızca bir tutanakçı konumundadır.
3. Realistlerin, sanat için sanat” anlayışlarına karşın naturalistler, ” toplum için sanat” anlayışına sahiptirler. Yapıtlarına kahraman olarak toplum dışına itilmiş sarhoş, hırsız, fahişe gibi tiplerin yanında yoksul işçi ve köylüleri seçmişlerdir.
4. Naturalist yapıtlarda olaylar, yazar tarafından yönlendirilmez. Doğal bir seyir izler. Kişiler, ait oldukları toplumsal grubun diye konuştururlar. Dil, doğal ve yalındır. Hatta zaman zaman argoya kaçan söyleyişler vardır.
5. Realist yapıtlarda zaman zaman uzak ülkelerdeki yaşam ve insanlar, geniş zamanların anlatımı vardır. Naturalist yazarlar, yapıtlarında kendi toplumlarının gerçeklerini ve içinde bulundukları zamanlan anlatmışlardır.
6. Tiyatroda dekor, kostüm gibi öğeler ayrıntılı bir biçimde verilerek, çevrenin insana etkileri vurgulanmaya çalışılır.
7. Naturalizmde öykü, roman ve tiyatro gibi türler gelişmiştir.
Başlıca temsilcileri:
Emile Zola (Meyhane, Germiznal, Nana, Toprak.....)
Alphonse Daudet
Guy de Maupassant
Goncourt Kardeşler
“Roman anlatılmış ve tabiattan çıkartılmış belgelerle vücuda getirilmelidir. Tarihçiler, mazinin hikayecileri, romancılar da halin hikayecileridir”.
Goncourt Kardeşler
Tüerk Ediyatında Natüralizm
Bizim edebiayıtımızda doğalcılık anlayışına en çok yaklaşarak eser veren sanatçı Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Ancak eserlerinde sosyal eleştiriye yer vermesi onu natüralistlerden ayıran önemli bir noktadır.